Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Er: Marmarada Deprem Oluşturma Potansiyeli 7,6Dır

Balıkesirin Bandırma ilçesinde basın toplantısı düzenleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er, 19 yıl önce meydana gelen 17 Ağustos Gölcük Depremi ve Marmara Bölgesinin depremselliği hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Er: Marmarada Deprem Oluşturma Potansiyeli 7,6Dır
  • 16 Ağustos 2018, Perşembe 15:12
Balıkesirin Bandırma ilçesinde basın toplantısı düzenleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er, 19 yıl önce meydana gelen 17 Ağustos Gölcük Depremi ve Marmara Bölgesinin depremselliği hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Bandırmada bir otelde düzenlenen toplantıya Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Erin yanı sıra Jeoloji Mühendisleri Zehra Takcı, Gökşen Külcü ve Selim Eraslan da katıldı.
Jeoloji Mühendisleri Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er, Bölgede 7,4 Gölcük depremi oluşmuştur. Deprem oluşturma potansiyeliyle son yapılan çalışmalara göre 7,6 şiddetinde beklenmektedir. 7,6 şiddetindeki bir depremin olması abartı sayılmaz dedi.
Ellerindeki net verilerin aletsel kayıtlar olduğu ifade eden Er, 1900 yılından günümüze kadar baktığımız zaman her yıl ortalama bin insanımızı depremde kaybetmişiz. Dolayısıyla bir insanın bile canı çok kıymetliyken bu konuya daha çok önem vermemiz lazım diye konuştu.

Bursadaki yapılan yüzde 65i kaçak
Jeoloji Mühendisleri Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er, Türkiyede artık jeoloji ve jeotekniğin planlama bazında yapıldığını ve uygulandığını ifade ederek, Ama uygulamalar belediyelerde. Belediyeler bir yeri imara açarken orada 1/1000lik planlar yapıyorlar. Aslında bütün ülke bazında yapılması gerekli şey bu. Bandırmayı çok bilmiyorum ama Bursa genelindeki binaların yüzde 65i kaçak. Mühendislik hizmeti almamış bir bina var ortada. Bunun zemini iyi olsa ne olur, kötü olsa ne olur? Bence Bandırmada da böyle binalar için Belediye bazında bir çalışma yapılmıştır. Genelde Jeoloji Mühendisleri bir afet olduktan sonra hatırlanır, bir deprem, heyelan olduğu zaman hatırlanır. Bu aslında dünyanın bir sorunu. Bakın İtalyada bir köprü çöktü ve 38 insan hayatını kaybetti. Mühendislik hizmetleri artık her alanda her yerde lazım dedi.
Hükümetin İmar Barışı adı altında uygulamaya başladığı imar affına da değinen Er, Doğru bir yaklaşım değil. Mühendislik hizmeti almamış bir binaya ben bunun hatalarını görmüyorum gibi bir tavır içerisine girilmemeli. Biz sadece depremsellik yönünden ifade ediyoruz. Sosyal boyutunu bilemeyiz. Biz doğal afet açısından baktığımızda doğru bir hareket değil. Bir tarafta Kentsel Dönüşüm Kanunu var ve riskli görülen her bina yıkılır diyor. Devlet de buna teşvik veriyor, kira yardımı veriyor. Bir taraftan da bakıyorsunuz İmar Barışı uygulaması var. Bu böyle kalmamalı. İmar Barışı almış binalara almamış binalardan yüzde 20-30 daha fazla kredi desteği verebilirim gibi bir zorunluluğun çıkmasını bekliyoruz. Türkiyede bir deprem gerçeği var. Dünyaca bilinen iki tane fay hattı geçiyor. Zemin bakımından her türlü olay var. Marmara Denizinin kenarında yaşıyoruz. Burası için bilmem ama tsunami tehlikesi olan yerler bile var. Bunun üzerine biz buraları imar barışı ile çok düzgün bir hale getirdik diye söyleyemeyiz. Ama tekrar söylüyorum ki biz sadece doğal afet ve deprem tehlikesi yönünden değerlendiriyoruz ifadelerini kullandı.
Türkiyedeki kentsel dönüşümün yanlış uygulandığını kaydeden Er, Bir binanın kentsel dönüşümü olmaz. Maalesef şu anda Türkiyede uygulanan da bu. Kentsel dönüşüm bir bütün olmalı. Uygulama bina bazında olabilir. İstenirse kat kat yapılabilir ama planlamayı bütüncül halde yapmamız lazım. Ben biliyorum ki Türkiyede binlerce defa yapılıp bozulan planlar var dedi.

252 yıldır enerji birikiyor, 30 yıl içinde deprem üretebilir
Toplantıda konuşan Jeoloji Mühendisi Zehra Takcı ise Bandırmayı etkileyecek olan üç fay zonu olduğunu vurgulayarak, Birincisi Marmara Denizi içinden geçen Kuzey Anadolu Fay Hattının Kuzey Koludur. Bu kol tarihsel çağlarda çok büyük depremler üretmiştir. Özellikle büyük tahribatlar yaratan 1509 ve 1766 depremlerinin bu kolun üzerinde olduğu biliniyor. 1766 tarihinden bu yana bu fay hareket etmedi. Aradan geçen 252 senede burada enerji birikiyor ve bu enerjinin önümüzdeki 30 yıl içinde hareket etme olasılığı çok yüksek. Bu kolda oluşabilecek bir depremin büyüklüğü 7,4 şiddetinde olabilir. İkincisi İznik Gölünü sınırlayan Kuzey Anadolu Fayının Güney Koludur. Tarihsel çağlarda Kyzikos Antik Kentinin bu fay üzerinde meydana gelen depremlerle tahrip olduğu biliniyor. Bu fay kolunun deprem aralığı ise yaklaşık 500 yıldır. Üçüncüsü ile Bursa Apolyon Fay zonudur ve Manyas Havzasını güneyden sınırlar. Bu fay zonu da en son 1964 yılında bir depreme neden oldu şeklinde konuştu.

HABERE AİT RESİMLER


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık