• 21 Ağustos 2018, Salı 5:37

Güngör Uras
Güngör Uras’ın yazılarını okumaya başladığımda Hazine’de daire başkanıydım. Uygulamaya dalıp teoriden kopmamak için bir yandan doktoraya başlamış bir yandan da ekonomi kitap ve makalelerini yeni baştan çalışmaya girişmiştim. O dönemde ekonomi yazıları bu kadar yaygın olmadığı, daha çok haber niteliği taşıdığı için, Güngör Uras’ın yazıları çölde bir vaha gibiydi. Herhangi bir konuyu anlatıp yorumlamadan önce o konuda geçen kavramların ne olduğunu basite indirgeyerek anlatır, sonra konuya girerdi. Mesela o hafta GSYH büyümesi açıklanmışsa önce GSYH’nin ne olduğunu, sonra büyümenin ne anlama geldiğini kısaca açıklar ve sonra da büyümenin analizini yapardı yazısında. Ben onun bu yaklaşımını çok beğenirdim. Bir sonraki yazısını okumak için sabırsızlanırdım.   
 

Yıllar sonra tanıştım Güngör Beyle. Yanlış hatırlamıyorsam 1990’lı yılların ikinci yarısıydı. Tanışır tanışmaz da bu yazdıklarımı kendisine anlattım. Konuyu değiştirmeye çalıştı. Ne desem başka konular açtı, bana sorular sorup bunları anlatmama engel oldu. Övülmekten hiç hoşlanmadığını fark ettim. Övüldüğünde çocuk gibi kızarıyor ve gözlerini kaçırıyor, konuyu değiştiriyordu. “Demek ki” diye düşündüm, “bu adamın yazı üslubunu ben boşuna beğenmemişim. Demek ki herkesin düzeyine göre yazmanın kuralı tevazudan geçiyor.”
 
Sonra çok yakın dost olduk. Önce bey, sonra üstat derdim en sonunda Güngör Abi demeye başladım. “İşte şimdi oldu” demişti bana gülerek, ona abi dediğimde. Herkesle ahbap olan, hiç ayrım yapmayan bir yapısı vardı. Gittiğimiz her yerde çarşı, pazar gezer, halkla, esnafla sohbet eder, sorular sorar, notlar alırdı. Birlikte televizyon programları yaptık, konferanslar verdik, panellere katıldık. Servet Yıldırım ile CNBCe televizyonunda program yaparken üçüncü bir konuk almamız gerektiğinde ilk aklımıza gelen daima Güngör Bey olurdu. Bir defasında Anadolu’da bir şehirden ötekine otobüsle gidiyorduk. Yanında eşi Nuran Hanım oturuyordu, ben yanlarındaki sıradaydım. Baktım not defterini çıkarmış zeytin ağaçlarını sayıp notlar alıyor ve hesaplar yapıyordu. Zeytin ve zeytinyağı hasadı hesabına girmişti. Planlamada uzun yıllar çalışması ona bambaşka bir bakış açısı katmıştı. Hesabını sorduğumda bana birkaç rakam verdi. Açıkçası pek de inanmamıştım. Toplantı öncesi sanayi ve ticaret odası başkanına sorduğumda Güngör beyin o bölge için yaptığı hasat hesabının çok küçük farklarla tuttuğuna tanık olduğumda çok şaşırmıştım.
 
Bazen yazı yazmadan önce arar düşüncemi sorardı. Bazen de benim yazdıklarıma atıfta bulunarak yazı yazardı. Güngör Beyin yazısında insanın adının geçmesi çok önemlidir. İlk kez adım onun yazısında geçtiğinde henüz tanışmıyorduk. 1980'lerin sonlarıydı ben Hazine’deydim ve uygulanan ekonomi politikasının yanlışlığını eleştiren bir demeç vermiştim basına. O zaman böyle bir hoşgörü ve özgürlük ortamı vardı. Güngör Bey, benim bu demecimi almış, kendi üslubuna göre yorumlamış ve eleştirimin haklı olduğunu yazmıştı. O gün adımı onun köşesinde gördüğümde ilk kez önemli birisi olduğumu hissetmiştim. Telefonla aradım ve teşekkür ettim. Henüz yüz yüze görüşmesek de telefonda görüşmüştük.
 
Bazen benim eleştiri dozumu sert bulur ve bana bir şey olacağından korkarak beni arardı. “Mahfi Bey kardeşim” derdi “Bugün biraz sert mi konuştunuz?” Bunun nedeni sadece beni koruma isteğiydi. Bunu söylemezdi ama hemen anlardım amacının o olduğunu. Onun eleştiri üslubu bile yumuşak ve yapıcıydı. Bazen o da kendisini tutamaz sert bir eleştiri getirirdi. O zaman da ben onu arar “Sizi de kızdırdılar sonunda” derdim.
 
Güngör Beyle Anadolu’da bir kente gitmek bambaşka bir keyifti. Kentin ekonomisini, sosyal dokusunu, kültürel yapısını bilir, iyi yemek yenecek yerleri gider bulurdu. Sokaktaki insan ve özellikle de esnaf tanırdı onu. “Dolar ne olacak Güngör Bey?” diye sorduklarında Servet Yıldırım ile beni gösterir “Onu bunlara sor” derdi gülerek.
 
Güngör Bey için anlatacak şeyler bir yazıya sığmaz.
 
Türk toplumu çok önemli bir yazarını, yorumcusunu, akademisyenini, çok yönlü bir kültür insanını kaybetti. Hepimizin başı sağ olsun.
 
yazının orjinaline  www.mahfiegilmez.com sitesinden  ulaşabilirsiniz.

MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık