Sınır Tanımayan Doktorlar: Libya Mülteciler İçin Güvenli Bir Ülke Değil

Uluslararası tıbbi insani yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Trablusta artan çatışmaların ardından, son 72 saat içinde Libyalıların, mülteci ve göçmenlerin hayatının tehlikeye atıldığını ifade etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar: Libya Mülteciler İçin Güvenli Bir Ülke Değil
  • 01 Eylül 2018, Cumartesi 10:34
Uluslararası tıbbi insani yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Trablusta artan çatışmaların ardından, son 72 saat içinde Libyalıların, mülteci ve göçmenlerin hayatının tehlikeye atıldığını ifade etti.
Trablusta 26 Ağustos Pazar günü karşıt silahlı gruplar arasında meydana gelen şiddetli çatışmalar ve yerleşim bölgelerinde gerçekleşen ağır topçu ateşi çok sayıda can kaybına neden oldu. MSF Libyanın güvenli bir ülke olmadığını ve Avrupa ülkelerinin Libyada sıkışıp kalan en kırılgan durumdaki insanlara yardım etme sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini bir kez daha vurguladı.
Çatışmalar, ülkede mahsur kalmış bulunan ve Trablusun çeşitli bölgelerindeki kapalı gözaltı merkezlerinde keyfi olarak alıkonulan yaklaşık 8 bin mülteci, sığınmacı ve göçmenin hayatını daha da ciddi şekilde tehdit ediyor. Pazar günü çatışmaların başlamasının ardından bu insanların bir bölümü, ağır bombardıman altında tutulan bir bölgede, gıdaya erişimleri olmaksızın 48 saatten uzun süre mahsur kaldı. Serbest bırakılanlar ise yakınlardaki mahallelere kaçarken iki ateş arasında kalma tehlikesi geçirdi.

Libya güvenli bir ülke değil
MSFnin Libya Temsilcisi İbrahim Yunus, Yaşanan çatışmaların da ortaya koyduğu gibi Libya göçmenler, mülteciler ve sığınmacılar için güvenli bir yer değil. Libyada bulunan göçmen, sığınmacı ve mültecilerin pek çoğu savaşla parçalanan ülkelerden kaçmış ve/veya aylardır dehşet verici şartlar altında yaşayan insanlar. Üstelik bu kapalı gözaltı merkezlerine konmadan önce insan kaçakçılarının elinde tutulmuş bulunuyorlar. Halihazırda son derece kırılgan olan bu insanlar şimdi kendilerini yine bir savaşın içinde buluyor ve kaçma imkanları olmayan kapalı yerlerde tutuluyorlar dedi.

Daha iyi hayat arayanlar hapsedilemez
Temsilci Yunus, güvenli yere ulaşmak isteyen ya da biraz daha iyi bir hayat arayışında olan insanların sırf bu nedenle hapsedilemez olduğunun altını çizdi. Mültecilerin tutuldukları yerlerden derhal tahliye edilmesi gerektiğini söyleyen Yunus, mültecilerin güvende olacakları ülkelere götürülmesi gerektiğini ifade etti.

Tıbbi, insani yardım ihtiyacı hızla artıyor
Gözaltı merkezlerinin içinde ve dışında insani yardım ihtiyacı zaten çok yoğunken çatışmalarla beraber bu ihtiyaçlar daha da arttı. MSF ekipleri çatışmalar başladığından beri ilk tıbbi muayeneleri gerçekleştiriyor ve halen gözaltı merkezlerinde tutulan insanlara yiyecek, su ve beslenme desteği temin ediyor.
Ancak MSF ve diğer insani yardım kuruluşlarının, yardıma ihtiyacı olan başka insanlara ulaşma imkanının sınırlı olduğu belirtildi. Trablus ve çevresindeki Libyalı toplulukların da çatışmalardan etkilendiği kaydedildi.

Uluslarası hukuka uygun şekilde koruma sağlanmalı
Birleşmiş Millerler Mülteciler Yüksek Komiserliğine göre gözaltı merkezlerinde alıkonulan insanların yaklaşık yarısı Eritre, Etiyopya, Somali ve Sudan gibi çatışma ve savaş yaşanan bölgelerden gelen mültecilerden oluşuyor.
Uluslararası hukuka göre bu insanlar korunma altına alınma hakkına sahipler fakat Libyalı yetkililer, güvenli ülkelerin hükümetleri ve Birleşmiş Milletler onların sığınma başvurularını işleme koymak için etkin bir mekanizma kurmayı başaramadı. Hatta Avrupa ülkeleri, sığınma başvurusunda bulunacak insanların Libyadan ayrılmasını engelleyecek politikalar oluşturdu.
Aynı politikalar kapsamında Avrupanın sponsor olduğu Libya Sahil Güvenliği eliyle, denizden kurtarılan insanlar Libya sahillerine geri götürülerek insanların Akdenizi aşması engelleniyor. Gözaltı merkezlerinde alıkonulan insanların çok büyük çoğunluğu denizde yolu kesilerek Libyaya geri getirilen kişilerden oluşuyor.

Sağlık ve ruh sağlığı ihtiyaçları had safhada
Trablustaki gözaltı merkezlerinin halihazırdaki olumsuz ve aşırı kalabalık şartları bu politikalar sonucu daha da ağırlaştı. Son birkaç ay içinde, temiz suya, temizliğe ve temizlik imkanına, sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlılığı nedeniyle ortaya çıkan fiziksel sağlık ve ruh sağlığı sorunları dolayısıyla durum eskisinden de kötü hale geldi.
2011den beri Libyada faaliyet gösteren MSF 2016dan bu yana Trablusta gözaltı merkezlerinde çalışarak buralarda birinci basamak sağlık hizmetleri, ruh sağlığı desteği, su ve temizlik hizmetleri veriyor. Ayrıca MSF, şu anda gözaltı merkezlerinde tutulan göçmen, mülteci ve sığınmacılar için hastaneye acil sevk imkanı sağlayabilen tek kuruluş. MSF, Hums, Zliten ve Mısratadaki gözaltı merkezlerinde de çalışıyor, Beni Veliddeyse ruh sağlığı desteği sunuyor.
Sınır Tanımayan Doktorlar bir kez daha Avrupa ülkelerinin hükümetlerine Libyanın “güvenli bir yer” olmadığını anlatmaya çalışarak Libya sınırları içinde hapsedilen insanların güvenli ve insanlık onuruna yaraşır şekilde kurtarılması için gerekli adımların acilen atılması gerektiğini belirtiyor.

HABERE AİT RESİMLER


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık