Lodos Haber Yazarı Kibarca Uyardı : '' E hani mevzu basın etiğiydi?''

Bursa Lodos Haberi Yazarı Özlem Yağmur , Bursa Basın Etik ve Akreditasyon Kurulu'nun katılımcıları arasında BTSO 'nun olmasını ve alınan kararları eleştirirken, ayrıca ''Dalkavukluk, yalakalık yapmadan, kalemini satmadan...İş takibi, şantaj yapmadan....Bu kriterleri sağlayabilecek olan tek bir tane internet haber sitesi gösterin. Söz bir daha elime kalem almayacağım.'' diyerek eleştirelerini yazısında sıraladı.

Lodos Haber Yazarı  Kibarca Uyardı :  '' E hani mevzu basın etiğiydi?''
  • 29 Eylül 2018, Cumartesi 10:47

Bursa Lodos Haber Yazarı Özlem Yağmur'un  Bursa Basın Etik ve Akreditasyon Kurulu'nun   üyelerine ve  aldığı kararlara yönelik  yazısı:

 

ÖZLEM YAĞMUR  / BURSA LODOS HABER

Öncelikle, bu yazı gazetecilik mesleği ile ilgili bir konuyu-sorunu ele almakta olduğundan ilgisi olmayan okurlarımdan peşin peşin özür dilerim.

Ancak arada kendi derdimizi de yazmak farz oluyor.

Kısaca mevşu şu: (Aslında nedeniyle niçiniyle, sebebiyle sonucuyla nasıl da uzun uzun yazmak lazım. Nereden nereye geldi şu caaanım gazetecilik mesleği... Hatta, ne hale geldi!)

Bursa basınında, öncülüğünü pek kıymetli meslektaşlarım Ercan Akyıldız ve Kenan Kibar'ın yaptığı, bizlerin de destek verdiği iyi niyetli bir girişim başlatıldı.

Bu arkadaşlar, (bence epey geç olmakla birlikte) bir de baktılar ki, bizim meslek yerlerde can çekişiyor.

Öyle olunca, "yok. Bu böyle olmaz!" deyip ve çok da iyi edip, gazetecilikle, gazetecilik ahlakıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir kısım hal ve gidişe "dur!" demek için harekete geçtiler.

E destekledik haliyle...

"Hakketten de böyle olmaz. Böyle gitmez!" Deyip destekledik...

Sonuçta birileri bu işe el atmalıydı.

Toz bezi gibi yerlerde sürünen mesleğe eski saygınlığını kazandırmak için bir şeyler yapmalıydı.

Ve tabii ki bu meselenin birinci dereceden muhattabı da, Bursa'daki basın örgütleriydi.

Bu işe el atmak bu örgütlerin göreviydi. Örgüt olmalarının varlık sebebi buydu. Çok bile geç kalmış, çok bile uzaktan seyretmişlerdi.

Artık vakit tamamdı. Bi el atsınlardı.

Attılar da netekim...

Bizim Kenan ve Ercan'ın çabası sonuç vermiş, basın örgütleri niyahet konuya müdahil olmuşlardı.

Buraya kadar olan gelişmeleri bizler de, şahsen ben de iftiharla izledik. Fevkalade kıvanç duyduk.

Taaa ki, bugün toplanan Bursa Basın Etik ve Akreditasyon Kurulu'nun kimlerden, hangi kurul ve kuruluşlardan oluştuğunu ve bu ilk toplantı sonucunda ortaya konulan evlere şenlik "basın kuruluşlarına ilişkin kriterleri" basından okuyup yerle yeksan oluncaya kadar.

Arkadaşlar...

Benim iyi niyetli biricik meslektaşlarım...

Toplantıya ev sahipliği yapan Bursa Gazeteciler Cemiyeti'nin Başkanı Sevgili Nuri (Kolaylı) Abi...

Siz n'aaptınız?

Neden ve nasıl yaptınız?

Öncelikle...

Allah rızası için içinizden biri bana, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın Basın Etik ve Akreditasyon Kurulu'nda ne işi olduğunu anlatsın.

NE ALAKA?

BTSO ve basın etiği ne alaka?

Namı diğer Patronlar Kulübü'nü basın etik kuruluna davet etmek, o kurula sokmayı başarmak, aklından öpmek istediğim hangi arkadaşımın fikriydi? (Bu arada, BTSO'nun kurul temsilcisinden defaatle özür dilerim. Toplantıda vardıysa şayet kim olduğunu dahi bilmiyorum. Eleştirilerimin bu temsilciyle uzaktan yakından en ufak bir ilgisi yoktur.)

BTSO'ya ne basın etiğinden?

Basın etiği kriterlerini belirlemek BTSO'ya mı düşer?

O ne karışır?

Ne anlar?

Mevzu dahilindeki yetkinliği nedir?

Basına etik biçmek üzerine vazife midir?

Bu kurumu kurula kim davet etmiş, bu karikatürize hale kim izin vermiştir?

Hiç bir meslek örgütüne üye olmayan sap gibi bir gazeteci olarak, dışarıdan-hariçten gazel okuyor ve bu kurumun basına etik biçmesini protesto ediyorum!

Yav arkadaşlar...

En çok da Nuri Abi...

Olacak, olabilecek iş mi bu?

Misal ben otursam...

Sanayici ve iş adamları için bir takım etik kriterler belirlesem.

"Şunları şunları yapmayan, şu şu şartları yerine getirmeyen İş adamını bundan böyle etik saymıyorum" desem?

Olur mu?

Hadi ben yaptım, oldu diyelim. Onlar oldurur mu?

"Şu kadar işçi çalıştıracaksınız. İşçilerinize şu şartları sunacaksınız. Şuralara buralara abone olacaksınız.

Verginizi paşa gibi ödeyeceksiniz. Asla fıydırmayacaksınız. Aksi halde sizi etik dışı ilan ederim. Akredite edilmeyi de rüyanızda görürsünüz" desem...

Demeye kalksam...

En iyi ihtimalle meczup ilan edilmez miyim?

Hem sonra...

Madem öyle, o kurulda esnafları temsilen Arif Tak ve Arif Tak'ı temsilen bir isim niye yok?

Etik konusunda Burkay'dan, Burkay'ın Başkanı olduğu BTSO'dan daha mı yetersiz? Daha mı kifayetsiz?

BTSO'yu o kurula ekleyen arkadaşlar, niye benim Başkanım Arif Tak'a bu haksızlığı yapıyor?

Tamamıyla etik değerleri, etik kriterleri ön plana alarak belirlediği-davet ettiği gazetecileri attığı gibi uçağa, oradan oraya uçurmadığı için mi?

Gazetecileri ağırladığı o çok yıldızlı otellerde, "ne olacak bu basın etiğinin hali?" diye meslektaşlarımızla sabahlara kadar dertlenmediği-dertleşmediği için mi?

İçinizden biri bana bunu açıklasın.

Ama öyle Necmi'ye açıklar gibi değil! Bana, çeyrek yüzyıldır bu meslekte dirsek çürüten bana açıklar gibi açıklasın.

Aksi halde, hiç kusura bakmayın ama yaptığınız şeyin basın etiğiyle metiğiyle zerre kadar alakası olmadığına ilişkin inancım sabitlenecek.

Devamla...

Etik Kurul Bursa Basını'na etik ve dahi akreditasyon kriterleri belirlemiş.

O da söyle:

"Buna göre akreditasyonda öncelik basın ilanı alan günlük gazeteler, vergi mükellefi olan, en az bir haber ajansına abone olan ve basın yasası kapsamında en az 3 basın mensubu çalıştıran televizyon, radyo, internet haber siteleri ile bayi satış sözleşmesi yapan dergilerde olacak.

Kurul, köşe yazarlığında ise; haftada en az 5 gün köşe yazısı yayınlaması ve geçiminin yazarlık ile sağlanması koşullarını belirledi."

....

Ah be Nuri Abim...

Harbiden Allah da seni güldürsün.

Bunlar bildiğin varsıllık-zenginlik kriterleri. (Etik bunun neresinde?)

E tabii demek etkileniyor insan. Etik Kurulu'da Patronlar Kulübü temsilcisi olunca, ister istemez algısı değişiyor. Bakış açısı sınıf atlıyor.

Kriterler, "sen Bihter Ziyagilsin. Kendine gel!" Moduna geçiyor.

Kıymetli Nuri Abi'm ve pek kıymetli meslektaşlarım... (Ercan ve Kenan en çok da size gelsin.)

İçinizden biri bana, sırtını ona buna, işadamına, misal BTSO'ya, falanca ya da filanca belediyesine, iktidar partisine ve konu dahilindeki cahilliğim ve tecrübesizliğimden ötürü bilemediğim kim bilir nerelere, kimlere yaslamadan...

Dalkavukluk, yalakalık yapmadan, kalemini satmadan...

İş takibi, şantaj yapmadan....

Bu kriterleri sağlayabilecek olan tek bir tane internet haber sitesi gösterin. Söz bir daha elime kalem almayacağım. (Siz de kurtulun, ben de...)

Nuri Abi, Kenan, Ercan...

Bu sıraladığınız kriterlerle başlangıç noktanızla, sizi harekete geçiren sebeplerle çeliştiğinizin farkında mısınız?

Bu kriterleri yerine getirebilmek ve bu sayede BTSO'nun da belirlediği standartlara sahip olabilmek için tek bir yöntem var.

E o da, harbirden dört sıfırlı faturalar kitlemek...

Artık belediyeye olur, iş adamına olur...

Bu durumda çocuk fena halde haklıymış.

Varmış bir bildiği. Öngörüsü felaketmiş.

İster misiniz, bu kriterlere uyabilecek yegane ekonomik güç Necmi İnce'den çıksın?..

Yazarın notu:

İnternet haber siteleri yasal prosedür karşısında tanımlanamayan gök cismi konumundadır. Zira Basın Yasası'nda bu kurumlara ilişkin tek bir yasal düzenleme dahi yoktur.

Tut ki, parayı bulduk. Diğer tüm koşulları sağladık. Deliler gibi de istedik. Yok! Olmaz... Yine de olmaz.

Zira yasa henüz internet basınını görmüyor.  Sorun bakın BTSO'nun temsilcisine. O kurul içerisinde yer alacak kadar konu dahilinde yetkin olduğuna göre sizi aydınlatacaktır.

 

Not:  Bursa  medyasını  bilmeyen  okuyucularımız  açısından   yazıda  adı  geçenlerin  kim oldukları bilgi notu 

         Necmi :  Necmi İnce (  Bursa  Manşetx  Gazetesi  Sahibi  ve Çay Tv  Programcısı )

         Ercan :  Ercan Akyıldız ( Bursa Meydan Gazetesi  Sahibi )

         Kenan : Kenan Kibar ( Bursa  Büyükşehir Belediyesi  Başkan Danışmanı , BPR sahibi.)

 


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık