Bursa CHP İl Başkanı Akkuş'tan ,Kayhan Kaymaz'ın yazısına eleştiri.

CHP İl Başkanı Akkuş ,Görüleceği gibi, açıklamamızda da belirttiğimiz üzere, konuyu araştırdık, araştırmaya devam ettik, bilip bilmeden bir şey söylemiş değiliz, iddia ortaya atmıyoruz. Bu yönde iddialar geliştirildiğinin altını çiziyor, bunun doğru olup olmadığının resmi makamlarca açıklanmasını talep ediyoruz. 

Bursa CHP  İl Başkanı Akkuş'tan ,Kayhan Kaymaz'ın  yazısına  eleştiri.
  • 19 Eylül 2018, Çarşamba 18:53

Gazeteci  Kayhan Kaymaz'ın  CHP İl Başkanını  kızdıran  İncelemeden, araştırmadan, sorgulamadan!..   yazısını  buradan okuyabilirsiniz

Yeni Dönem Gazetesinin 19.09.2018 tarihli sayısında Kayhan Kaymaz imzasıyla yayınlanan "İncelemeden, araştırmadan, sorgulamadan!" başlıklı köşe yazısında, Mustafakemalpaşa'da şarbon görüldüğüne dair iddialar ortaya atıldığı yolundaki açıklamama cevaben, "İncelemez, araştırmaz, sorgulamazsan gerçeği öğrenemezsin. Gerçeği öğrenmeden, birilerine inanıp, bilmişlik taslayıp açıklama yaparsan, yalan, yanlış konuşursun. Hele ki... Önemli bir görevdeyseniz, açıklamanızla rezil duruma düşebilirsiniz" ifadelerine yer verilmiştir.

CHP İl Başkanı olarak yaptığım açıklama (Ki köşe yazarı Kayhan Kaymaz  da yazısında bu cümleyi alıntılamış bulunuyor) şöyleydi:

"Dünden beri araştırıyoruz, arkadaşlarımız çeşitli görüşmeler yapıyor. İlçe başkanımız da konuyla yakından ilgili. Bize ulaşan bilgilere göre, Mustafakemalpaşa ilçemizde şarbon vakası görüldüğü ve sayının da 39 olduğu konusunda bir söylem geliştiriliyor. Bu konuyla ilgilenen doktor bir haftalığına izne çıkarılmış. İlçedeki arkadaşlarımız konuyla ilgileniyor, bazı hastalara da ulaşıldı. Bu konu doğru mudur, yanlış mıdır? Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı'ndan resmi olarak bir açıklama yapılmasını bekliyoruz."

Görüleceği gibi, açıklamamızda da belirttiğimiz üzere, konuyu araştırdık, araştırmaya devam ettik, bilip bilmeden bir şey söylemiş değiliz, iddia ortaya atmıyoruz. Bu yönde iddialar geliştirildiğinin altını çiziyor, bunun doğru olup olmadığının resmi makamlarca açıklanmasını talep ediyoruz. 
Üstteki cümleleri yazan gazeteci, okuduğu metni bile doğru anlayabilmekten uzak bir kişi pozisyonuna düşmüş olduğunun da farkında değil midir?

KAYMAKAM BEY, İKTİDAR PARTİSİNİN İLÇE BAŞKANI MI?

Mustafakemalpaşa'da kaymakamlık makamını işgal eden Mustafa Masatlı isimli bürokrat, açıklama yapan siyasinin iktidar partisine mensup olmadığını peşinen bilmenin verdiği rahatlıktan olsa gerek, özetle, "Bir siyasi parti temsilcisinin yaptığı açıklamalarla Mustafakemalpaşa’da şarbon şüphesi oluşturması büyük bir yanlıştır, İlçemize ve Ülkemize yapılan haksızlık ve zarar verme girişimidir. Yapılan talihsiz ve mesnetsiz açıklamalar, geçimini hayvancılıkla, et, süt ve sür ürünleri ihracatı ile sağlayan insanların ekmeği ile oynamaktadır.  İlçemizde kesinlikle Şarbon Vakası yoktur. Kimse, kimsenin ekmeği ile oynayamaz. Herkesi sorumlu olmaya, Ülkemizi ve Milletimizi düşünmeye ve doğruları söylemeye davet ediyorum" şeklinde açıklamalar yapmıştır.

Kaymakam’ın üslubu baştan sona yanlıştır. Sorumuza aradığımız cevabı, onca gereksiz ifadenin arasından zorla bulup okuduk.

Kaymakam Bey tribünlere mesaj gönderme derdine düşmüş, "Mustafakemalpaşa ilçemizde şarbon vakası yoktur" cümlesinin önünde ve arkasında birçok siyasi cümle de kurmuştur. Oysa kamuoyunun ondan istediği tek cümlelik cevap, "Mustafakemalpaşa ilçemizde şarbon vakası görülmemiştir" şeklindedir.

"KAYMAKAM BEY VATANSEVER, BİZ DEĞİL MİYİZ?"

Yukarıda adını verdiğimiz köşe yazarının, habercilik ya da köşe yazısı üslubundan tamamen uzak değerlendirmeleri arasında, "Mustafakemalpaşa Kaymakamı Sayın Mustafa Masatlı'yı yakından tanırım. İyi, dürüst, çalışkan, vatanına, milletine bağlı önemli biridir"ifadesi de yer almış olması da ilginçtir. Kaymakam'ın iyi, dürüst, çalışkan ve vatanına-milletine bağlı biri olması hepimiz için sevindiricidir. Kaymakam "İyi, dürüst, çalışkan, vatanına, milletine bağlı önemli biridir" de, ortaya çıkan ciddi iddiaları hatırlatıp, gerçeklerin resmi makamlarca kamuoyuna açıklanmasını isteyen neden kötü olsun... Gazetecinin görevi böyle bir algı yaratmak mıdır?

FISILTI GAZETESİNE FIRSAT VERMEDEN AÇIKLANMALIYDI

Sorumlu siyasetçi, "şuyuu vukuundan beter" özdeyişine uygun olarak, fısıltı gazetesinin ve önü alınamaz dedikoduların sonuçlarının çok ağır olabileceği gerçeğini unutmaz. Nitekim yaptığımız açıklamada da, buna işaret ettik. Bu yönde iddialar geliştirildiğini, bunun doğru olup olmadığının resmi makamlarca açıklanması gerektiğini söyledik.

Mustafakemalpaşa Kaymakamı, şarbon dedikodu ve iddiaları memleketi sarmışken başını kuma sokmak yerine, ilçedeki gelişmelere ilişkin çıkıp açıklama yaparak kamuoyunu bu sorular daha kendisine yöneltilmeden önce aydınlatmalıydı.

ÇERNOBİL-RADYASYON YALANLARINI UNUTTUK MU?

Çernobil vakasının ardından "Çayımızda radyasyon yok" deyip, kameralar önünde demli çay içerek kamuoyunu kandırmaya çalışan dönemin Sanayi Bakani Cahit Aral da iyi insandı. Karadeniz'de yaşanan binlerce kanser vakası, adı radyasyon ölçüm birimiyle özdeşleştirilip "Bekerel Cahit" olarak tarihe geçen Bakan Aral'ın doğruyu söylemediğini ortaya koymadı mı? Kandırmaya çalıştığımız batılı ülkeler yutmadı bu yalanı. Çayları olduğu gibi gümrüklerden iade ettiler. O dönemin hükümeti de, iç piyasada dağıtımına izin verip, o çayları hepimize içirdi. Karadeniz’de Çernobil yüzünden yaşanan binlerce kanser vakasını unuttuk mu?

Yani sözün özü şudur:

Ortada geniş yığınları ilgilendiren böyle ciddi iddialar dolaşırken, resmi görevlilere bu konunun aslı-astarı nedir diye sormak ayrıca bir vatan-millet görevidir.

MADEM YAZDIN, KALEMİNİN ARKASINDA DURMAYI DA BİL

Eğer rezil olmaktan söz edeceksek...

Kamuyu tehdit etmesi olası ciddi tehlikeler karşısında, ortadaki ciddi iddiaları hatırlatıp resmi makamları göreve çağıran ve olayı sorgulayanlar rezil olmaz...

Eğer rezil olmaktan söz edeceksek...

Yazı yayınlandıktan sonra, açıklama yapmak ve durumun hatalı değerlendirildiğini belirtmek üzere cevaben yaptığımız aramalarda telefona çıkmaktan köşe bucak kaçanların yakışıksız ifade ve tavırları, rezil olma duygusunun sonucudur.

Adı geçen yazarın bu yakışıksız taşra gazeteciliği modelini, Bursa kamuoyunun takdirine bırakıyorum. 


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık