54 Yıldır Topladığı Hatıralarla Evini Müzeye Dönüştürdü

Diyarbakırın Sur ilçesinde yaşayan 85 yaşındaki Kazım Ertaş, 54 yıldır topladığı hediyelerle evini hatıra müzesi haline getirdi.

54 Yıldır Topladığı Hatıralarla Evini Müzeye Dönüştürdü
  • 07 Ağustos 2018, Salı 10:05
Diyarbakırın Sur ilçesinde yaşayan 85 yaşındaki Kazım Ertaş, 54 yıldır topladığı hediyelerle evini hatıra müzesi haline getirdi.
1933 yılında Tuncelide dünyaya gelen Kazım Ertaş, hasta eşiyle birlikte Sur ilçesinde nostaljik müze halindeki evinde yadigar kalan eşyalarla hayat sürüyor. Nostaljik eşyalara olan merakıyla bilinen Kazım Ertaş, 54 yıldır Türkiyenin birçok bölgesinde topladığı ve dostlarından aldığı hediyelere gözü gibi bakıyor. 3 odalı evinin 1 odasını müze haline getiren Ertaş, ziyarete gelen dostlarla şenlendiğini söyledi.
Emekli olduğundan dolayı zamanının büyük bir kısmını hasta eşine ve evdeki eşyaların bakımı ile geçirdiğini belirten Ertaş, 1964 yılında arkadaşlık kurduğu insanlardan hediye almaya başladığını ancak zamanla hediyeleri koyacak yer bulamayınca evin bir odasını müze yapmaya karar verdiğini söyledi. 1950 yılında köyünü terk etmek zorunda kaldığını belirten Ertaş, “Gurbete çıktım, Karadeniz bölgesi hariç Türkiyenin her tarafını gezdim. Birçok yerlere yolculuk, çalışmak ve arkadaşları görmek için gittim. 2004 yılında tayınım Trabzon Maçka tarafına çıktı. Oraları bilmediğimden dolayı gitmedim emekliliğe ayrılıp Diyarbakıra yerleştim. Meslek olarak ilk zamanlar garsonluk, otellerde işletme müdürlüğü ve birçok iş yaptım, en sonunda ise karayollarında makine ikmal memuru olarak başladım. Bu hediyeleri toplamaya 1964te Şırnakın Cizre ilçesinde başlayarak peyder pey biriktirerek kendimle getirdim, bazılarını arkadaşlarım hatıra olarak gönderdi. Hediyelerin birçoğu çalıştığım insanlardan geldi, hatta bir tanesini Süleyman Demirel verdi. Böyle hediyelikleri çok seviyorum. Eğer ki ben üniversite okumuş olsaydım uçak bile yapardım, ama ilkokulu tek okuyabildim oda köyümüzde okul olmadığından dolayı. Burayı görmek için Kayseri, İzmir gibi birçok yerden geldiler. Her gelen diyor ‘nereden getirdin bu kadar eşyayı, bunların temizliğini kim yapıyor? Bende işim olmadığını kendim temizlediğimi söyledim şok oldular. Tabi farklı eşyalar bulursam hoşuma giderse bu koleksiyona eklerim dedi.

”Yazdığım romanlarım da var”
Çalıştığı her ilde gördüklerini roman haline getirdiğini anlatan Ertaş, “Roman da yazıyorum 1960ta ilk romanım ‘Unutulmaz O Günler ismiyle 180 sayfalık Şırnakta bastırdım. Romanda küçük iken çobanlık yapıyordum dağlarda, çiftçilik yaparken, Ankarada askerlik yapar iken hayatımı yazdım. İkinci romanımı ise 1965te karayollarında işe girdiğimde yazmaya başladım. Çalıştığım her yerdeki insanları, dağları, çeşmeleri ne varsa, nerede eğlenmiş isem hepsini tek tek kücelerle (sokaklar) birlikte orada yazdım. 280 sayfa yazdım daha bitiremedim, devam ediyorum şu anlık durdurdum. Romanlarımı bastırmak istiyorum ama param yetmiyor, ortaklı olarak bastırmak isteyen olursa bastırıp gelirini bölüşebilirim” diye konuştu.

HABERE AİT RESİMLER


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık