100. Yılında Mondros Mütarekesi Ve Karadenizde Mili Mücadele Sempozyumu

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü iş birliğiyle düzenlenen “100. Yılında Mondros Mütarekesi ve Karadenizde Mili Mücadele Uluslararası Sempozyumu”nda mütareke öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmeler ele alındı.

100. Yılında Mondros Mütarekesi Ve Karadenizde Mili Mücadele Sempozyumu
  • 26 Ekim 2018, Cuma 16:10
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü iş birliğiyle düzenlenen “100. Yılında Mondros Mütarekesi ve Karadenizde Mili Mücadele Uluslararası Sempozyumu”nda mütareke öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmeler ele alındı.
Türk Tarih Kurumu ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü iş birliğiyle Trabzonda düzenlenen “100. Yılında Mondros Mütarekesi ve Karadenizde Mili Mücadele Uluslararası Sempozyumu”, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Baykal ve Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Okurun açış konuşmalarıyla başladı. Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, yaptığı konuşmada hem Türk tarihinin hem dünya tarihinin en kutsal mücadelelerinden birisi olan Milli Mücadelenin kendisinden önceki ve sonraki olaylarla bağlantılar kurarak anlaşılmasının önemine işaret etti. Karadenizde Milli Mücadeleyi diri tutan etkenlere, bölgedeki mücadele azmine değinen Turan, Anadolunun Türkleşmesi süreciyle ilgili konuştu. 11. yüzyılda yaşanan en önemli gelişmelerden birisinin Anadolunun Türk vatanı haline gelmesi olduğunu ifade eden Turan, büyük bir buluşma, bir milat olan bu dönemden sonra Anadolunun yeniden isimlendirmiş, imar edilmiş ve yapılandırılmış olduğunu kaydetti. Karadeniz adının dahi Oğuzlar tarafından verildiğinin altını çizen Turan, Trabzonun Yavuz Sultan Selim ile Kanuni Sultan Süleyman gibi çok önemli devlet adamlarını yetiştiren önemli bir merkez olduğunu dile getirdi.
Mondros Mütarekesinin imzalanmasının ardından Anadoluda yaşanan gelişmelere değinen Turan, pek çok tarihçiye göre Osmanlı iktidarına son veren mütareke sonrasında Anadolunun büyük darbeler almaya başladığını söyledi. Bu süreçte bazı bölgelerdeki şehirlerin çok fazla zarara uğradığını söyleyen Turan, tıpkı İzmir, Antep, Maraş gibi Trabzonun da felaketi her zerresiyle hissederek yaşadığını ve bu bölgede çok sayıda şehit verildiğini ifade etti. Trabzon halkının başta Ermeni ve Rus çeteleri ile Rus işgaline karşı mücadelesini hatırlatan Turan, Milli Mücadelenin en önemli hikayelerinden birisinin Trabzonda yazıldığını kaydetti. Turan, “Bu topraklar her türlü bağımsızlığı, her türlü selameti, her türlü huzuru en son santimine kadar haketti” dedi.

Greekle, Yunanla Pontusun bir alakası yok
Tarihin tahrif edilerek siyasi emellere alet edilmesinin bir örneği olarak Karadenize yönelik Pontus iddialarına da değinen Turan, “Greekle, Yunanla Pontusun bir alakası yok“ ifadelerini kullandı. Batıdan gelen bu tür taarruzların bitmeyeceğini, teyakkuzun asla elden bırakmaması gerektiğini belirten Turan, Karadenizin Mehmet Akifin “Yurdumun üstünde sönmeden en son ocak” ifadesine ilham olabilecek derecede en son ocak sönünceye kadar mücadeleye hazır bir bölge olduğunu ifade etti. Turan, “Bu mücadelenin içinde şehit olanlara, gazi olanlara ve çeşitli şekilde katkı sağlayanlara ne kadar minnet duysak azdır dedi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Öksüz ise Trabzonun ve Karadeniz Bölgesinin Milli Mücadelenin başarısı açısından taşıdığı öneme dikkat çekti. Gazi Mustafa Kemal Atatürkün de dile getirdiği bu hususun 1918 sonrasında bu bölgedeki insanların geleceklerini tehlikede görerek bazı önlemler almasının ve hür ve bağımsız yaşamak yönündeki arzularının bir sonucu olduğunu belirten Öksüz, bu doğrultuda bölgede çıkarılan İstikbal gazetesinin adıyla bile Karadenizlilerin istikbaline sahip çıkma arzusunu yansıttığını ifade etti. Trabzon Muhafaza-i Hukuku Milliye Cemiyeti ile Şark Vilayetleri Müdafaa-i Hukuku Milliye Cemiyetinin Erzurum Şubesinin bir araya gelerek Milli Mücadelenin toplumsal zeminini oluşturduğunu ifade eden Öksüz, Trabzonun aynı zamanda Milli Mücadelede batı cephesini ayakta tutan en önemli merkez olduğunu dile getirdi. Sovyetlerden gelen yardımların da, doğu cephesinden gönderilen mühimmatın da Trabzon üzerinden batı cephesine intikal ettirildiğini hatırlatan Öksüz, Pontus çetelerine karşı kahramanca mücadele veren Osman Ağa, İskele Kahyası Yahya Efendi, İstikbal gazetesi baş yazarı Faik Ahmet Barutçuyu anarak, bu isimlerin bin yıl önce vatan haline getirilmiş bu coğrafyayı topyekun kurtarmak için bir araya geldiklerini belirtti.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Okur ise Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Savaşından mağlup olarak çıkması sonrasında Anadoluda başlatılan işgal karşısında Karadeniz Bölgesinin en yoğun mücadelenin verildiği bölgelerden biri olduğunu ifade etti. Mütareke sonrasında bölgede oluşan idari boşluk fırsat bilinerek Pontusçu iddialar gibi tarihi temeli olmayan demografik planların yapıldığını söyleyen Okur, düzenlenen sempozyumda Birinci Dünya Savaşından yeni Türk devletinin kurulduğu 1923e kadar geçen sürede Karadeniz Bölgesinde yaşanan askeri siyasi ve sosyal olayların yeni bilgi ve belgeler ışığında ele alınmasının amaçlandığını dile getirdi.

Mütareke öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmeler değerlendirilecek
Sempozyumda, Mondros Mütarekesinin imzalanmasının 100. yıl dönümünde, mütareke öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmelere dair değerlendirmeler yapılıyor. Ayrıca Mondrosa giden süreçte yaşanan iç ve dış gelişmeler, mütareke döneminde Türk topraklarının işgal edilmesi süreci, İtilaf Devletlerinin Türk politikaları üzerindeki politikaları ve Ermeni ve Pontus çetelerinin terör faaliyetleri konularında oturumlar düzenlenecek.

HABERE AİT RESİMLER


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık