Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansı Yapıldı

Günümüzde diplomasi ve savaşın değişen rolü 10. Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansında incelendi.

Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansı Yapıldı
  • 15 Ekim 2018, Pazartesi 11:53
Günümüzde diplomasi ve savaşın değişen rolü 10. Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansında incelendi.
Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ulvi Keser tarafından Uludağ Üniversitesi tarafından 8-10 Ekim 2018 tarihinde düzenlenen “10. Uludağ Uluslararası İlişkiler Konferansı; Diplomasi ve Savaşın Değişen Rolü” başlıklı kongrede Asporça Melis Keser ile birlikte “Diplomasi, Strateji, Güvenlik; Kıbrısta Karanlık Eller ve İstihbarat” ve Hazel Biberle de “Agrostrateji ve Psikolojik Algı Bağlamında KKTC Su Temin Projesi” başlıklı iki bilimsel çalışma sundu.
“Kıbrıs bütün savaşların merkezinde yer aldı”
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Prof. Dr. Ulvi Keser de “Akdenizin ortasındaki Kıbrıs her daim salgın, göç, savaş ve sorunlarla anılır. Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı sırasında da Kıbrıs her ne kadar savaşın dışındaymış gibi görünse de lojistik, ikmal, haberleşme, temerküz ve toplama kamplarıyla, bütün savaşların tam da merkezinde yer aldı. Durum böyle olunca ada 1914-1918 döneminde ve 1939-1944 devresinde de Kıbrıs adası hep savaşlarla anılır ve hatırlanır. Yunanistanın 1950 yılında Birleşmiş Milletlere müracaatı ve Kıbrıs adasını talep etmesinin ardından Atinada kurulan ve 1 Nisan 1955 tarihinden itibaren adayı kan gölüne çeviren EOKA terör örgütünün faaliyetleri ise adayı 1974e kadar uzanacak süreçte huzursuz, kaotik ve yaşanılmaz bir yer haline getirir. Özellikle 1955-1974 sürecinde adada yaşanılanları farklı ülkelerin istihbarat belgelerine dayalı olarak ele almayı ve Kıbrıs konusunda istihbarat penceresinden bakmayı hedeflemiştir diyen Prof. Dr. Keser özellikle son dönemde adadaki İngiliz üsleri vasıtasıyla ABDnin de askeri ve istihbarat varlığını yakından hissettirdiği Kıbrısta istihbarat savaşlarının dün olduğu gibi bugün de devam edeceğini de belirtir” dedi.
Prof. Dr. Ulvi Keser ayrıca diğer çalışmayla ilgili olarak da 1990larda tekrar başlatılan ve 21. yüzyılın içinde “Asrın Projesi” olarak adlandırılan bir projeyle KKTCye getirilen su bir yandan Türkiye, KKTC, Kıbrıs Türkleri ve Türk insanı aleyhine yürütülen psikolojik algı operasyonlarıyla sekteye uğratılmaya çalışılmış, ada içinde ve uluslararası kamuoyunda oluşturulan olumsuz havayla bunun başarılamayacağı kaydedilmiştir. Öte yandan stratejik önemi yadsınamaz suyun bugün müzakere masasında son derece önemli bir koz olmasının ötesinde KKTCnin geleceği açısından son derece yüksektir. Bu bilimsel çalışmanın ana eksenini oluşturacak sorular bunlar olacaktır” dedi.
“KKTCnin elinde bulunan tek önemli güç su”
Prof. Dr. Keser, KKTC Su Temin Projesi kapsamında söz konusu bu projenin hayata geçirilmesi aşamasında Türkiye ve KKTC aleyhine yürütülen dezenformasyona da dikkat çekerek, inanılmaz bir yıpratma stratejisi güdüldüğünü, suyun adaya gelmesinin ardından dahi bu anormal propagandanın devam ettiğini belirterek özellikle müzakere masasında KKTCnin elinde bulunan tek önemli gücün su olduğunu ve daha önce KKTC Su Temin Projesinin stratejik önemine vurgu yaparken bu sefer çok daha farklı ve önemli bir hususu kamuoyuyla paylaştığını ve günümüzde agrostrateji adı verilen tarıma dayalı stratejinin KKTC gündemine ve uluslararası kamuoyunun önüne getirildiğini de belirtti.

HABERE AİT RESİMLER


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık