Mustafadan 14 Yıldır Haber Yok

Fransadan 2004 yılının Temmuz ayında geldikleri memleketleri Trabzonun Sürmene ilçesinde en küçük çocukları Mustafanın kaybolmasının üzerinden 14 yıl geçtiğini belirten anne Emine Kırali, umutsuz bekleyişinin sürdürüyor.

Mustafadan 14 Yıldır Haber Yok
  • 06 Temmuz 2018, Cuma 12:05
Fransadan 2004 yılının Temmuz ayında geldikleri memleketleri Trabzonun Sürmene ilçesinde en küçük çocukları Mustafanın kaybolmasının üzerinden 14 yıl geçtiğini belirten anne Emine Kırali, umutsuz bekleyişinin sürdürüyor.
Fransanın Strazburg kentinde yaşamlarını sürdüren Sürmeneli gurbetçi ailenin Türkiye tatili 14 yıl önce zehir oldu. Hikmet Demir, eşi Emine ve 4 çocuğu ile birlikte hem tatil yapmak hem de vatani borcunu yerine getirmek için Türkiyeye geldi. Bir süre İstanbulda kalan gurbetçi aile 5 yıldır ayrı kaldıkları yakınlarını görmek için Sürmene İlçesine bağlı Çiftesu Köyüne geldi. Hikmet Demir, yakınları ile görüştükten sonra bedelli askerliğini yapmak için çocuklarını ve eşini kayınvalidesinin evine bırakarak Burdura gitti.
Zamanının büyük kısmını anneannesi Fatma Kiralinin yanında geçiren ailenin 2,5 yaşındaki çocuğu Mustafa Demir, 3 Temmuz günü anneannesinin evinin yanında oynarken biranda gözden kayboldu. Minik Mustafa tüm aramalara rağmen bulunamayınca jandarmaya bilgi verildi. Jandarma ve köpekli uzman ekipler tarafından aramalara rağmen minik çocuk bulunamadı. Askerliğinin üçüncü gününde oğlunun kaybolduğu haberini alan Hikmet Demir, birliğinden izin alarak Sürmeneye geldi. Ancak onun uğraşları da sonuç vermedi. Aradan geçen 14 yıla rağmen en küçük çocuğu olan Mustafadan bir haber alamayan anne Emine Kırali, oğlunun kaçırıldığından şüphelendiğini belirterek, geçtiğimiz günlerde cansız bedenlerine ulaşılan Leyla ve Eylülün acısını en iyi kendisinin anlayabileceğini söyledi.
Mustafanın 3 Temmuz 2004 tarihinde kaybolduğunu dile getiren anne Emine Kırali, “Biz Fransadan İstanbula gelerek orada bir hafta kaldık. Sonra ailemi görmek için çocuklarımla Sürmeneye geldik. Eşimde bedelli askerlik yapmak için Burdura gitti. En son ağabeyiyle sobaya odun koyuyordu sonra yola kadar çıkmış. Orada çiçek toplarken görmüşler. Ondan sonra hiçbir haber yok” dedi.

Jandarma inanmamıştı
Son dönemlerde yaşanan kayıp olaylarından dolayı bugünlerde oğlunun döneceğinden umudunu kaybettiğini belirten anne Kırali, “Biz burada büyüdük. Kapı baca kilitlenmeyi bilmeyiz. İlk önce kaçırıldığı gelmedi aklımıza gelseydi yolları kestirirdik. Jandarma bile inanmamıştı burada öyle şeyler olmaz demişlerdi. Kaçırıldı biz araziyi çok aradık. Samsundan bile ekipler gelmişti. Herkes fındığı topladı, arazi hep bakıldı. 2.5 yaşında kocaman çocuk ölseydi bulurduk. İlk önce para için kaçırmış sonra öldürmüş olabilirler diye düşünüyorum. Bugünlerde umudumu kaybettim. Bir şekilde çocukları kaçırıp öldürüyorlar. Bugünlerde benimde aklıma çok geliyor. Haberleri izlerlerken kötü oluyorum. Belki yurt dışından geldik diye para için kaçırmış olabilirler. Sonra korkmuş olabilirler çünkü ortalık karışmıştı. Kardeşlerim dünyayı ayağa kaldırdı. Ama bir sonuca ulaşamadık” şeklinde konuştu.

“Ne oldu bu çocuk; ne ölüsü var ne dirisi”
O dönemlerde kimseyle bir sorunlarının olmadığını kaydeden anne Kırali, “2.5 yaşında yolda mı bulmuştum onu. Evladı olan bilir. Sadece benimkilere değil bütün çocuklara çok hassasım. Çocuk sonuçta onlar masum. O kadar televizyon programlarına çıktım ama bir haber alamadık. Birkaç yerden ihbar geliyor benzetiyorlar. Ama hiçbir sonuç çıkmadı. Ne oldu bu çocuk ne ölüsü var ne dirisi. Bari ölüsünü bulsaydım. Kimseyle bir sorunumuz yoktu. Senede bir ay geliyorduk. Neden Mustafayı beklemişler. Diğer çocuklarımda aralarında 10 sene var. Bana bir öcü varsa 3 tane daha çocuklarımla ben her yaz gelerek burada kalıyordum. Neden Mustafayı beklemişler benim ne kimseden aldığım ne de verdiğim var. Kimseyle bir sorunumuz yok” diye konuştu.

Şuanda yanımda olsaydı 17 yaşında olacaktı
Eylülün ve Leylanın acısını en iyi kendisinin bildiğini vurgulayan anne Kırali, “Şuan yanımda olsaydı 17 yaşında olacaktı. Bugünlerde çok umutsuzum. Her çocuk ölü bulunuyor. Ne istiyorlar çocuklardan. Çekin lanet ellerinizi çocukların üzerinden. Bırakın onları. Kimin ne sıkıntısı varsa büyüklerle halletsin. Çocuklarla değil. Çok kötüyüm. Eylülün ve Leylanın ailesine başsağlığı diliyorum. Onları en iyi ben anlarım. Hep onlarla ağladım. Acaba benimki de bir yerlerde ölü mü? Yoksa yaşıyor mu? Bu kadar haber oluyor hiç mi kimse görmüyor, duymuyor. Bu nasıl insanlık benim çocuğumu kim kaçırmış. Arkadaşlarım bile buraya gelirken kaç defa arıyor ya buradan biridir ya da tanıdıktır” ifadelerini kullandı.

HABERE AİT RESİMLER


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık